Ah insanoğlu, gerçekten her şeyin en iyisini bildiğini sanıyorsun değil mi?
Bu hafta sonu kahvaltı etmek üzere Beşiktaş’tasınız diyelim. Kahvaltı edeceksiniz ama menü o kadar kalabalık ki, serpme kahvaltı mı, simit tabağı mı, menemen mi yiyeceğinize karar veremediniz bir türlü. Fiyat/performans ürünü arıyorsunuz ama karnınız aç ve de garson tepenizde bekliyor. Serpme kahvaltı 175 TL, o kadarını da yiyemezsiniz, n’apsanız acaba? O da ne, menüde mini kahvaltı tabağı gördünüz. Fiyatı da 55 TL, makulmüş sanki, içinde peynir, zeytin, domates, yumurta, bal, tereyağı var, daha ne istersiniz ki? Eee 175 TL çok pahalıydı ama 55 ne kadar da ucuz değil mi? Peki sipariş ettiğiniz bu menü 55 TL eder mi? Bunu düşünmediniz ki. Sadece zihninizi 175 TL’ye çıpaladınız ve diğer tüm teklifleri bu fiyat etrafında değerlendirdiniz. Yani bazen de iplerimiz başkalarının elinde, belki de serpme kahvaltı tabağı 220 TL olsaydı o mini tabağa hiç düşünmeden 70 TL verirdiniz. Oysaki tabak aynı tabak.